Bu süreç çok değişik bir süreç arkadaşlar. Yani ben size ne kadar tarif etsem de, heyecanla anlatsam da siz kendi heyecanınızı yaşayacaksınız. O yüzden biricik bir deneyim bekliyor sizi. Geldiğimde ilk yazımdı sanırım "turist olmak"; o zaman yurt dışı maceramı suya ayağımı sokup alışmayı beklemeden cup diye deniz atlamak olarak tarif etmiştim. Doğru söylemişim. Bu sahiden öyle bir şey. Size gelmeden önce çok şey söyleyecekler, çok şey kuracaksınız kafanızda, hayal edeceksiniz, korkacaksınız, sevineceksiniz, heyecanlanacaksınız. Ama aslında hiç biri gerçek olmayacak hazırlıklı olun! Çünkü siz tarif edildiği gibi yaşamayacaksınız bu deneyimi. Hani zevkler ve renkler tartışılmaz derler ya, aynı hesap. Siz kendi damak tadınıza uygun tatları bulacak, öyle yaşayacaksınız. Bu demek değil ki insanları dinlemeyin, dinleyin. En önemlisi sorun. Öğrenmeye çalışın, hayat kurtarıcı tüyolar alın. Ama sakın onların tavsiyelerine körü körüne bağlanmayın. Farklı tatlara izin verin, tanımadıklarınızın evine misafir olun. O zaman her yazımda ve sözümde söylediğim "değişik" sözünün manasını anlayacaksınız. Bunları size tavsiye manasında söylemiyorum. İsterseniz sallamayın dediklerimi. Sadece ben ne yaşadıysam paylaşıyorum, belki birinizi okur ve işine yarar. O mutluluk da paha biçilemez (=
Bu yolun başında benim gibi duygusala bağlamanız olası. Çok nadir insanlar gördüm evinden güle oynaya uzaklaşan. Şaşarım da böylelerine. itiraf etmeliyim ki bazen de kıskanırım. Özellikle Erasmus başlarında çok kıskandım: alışma evresi. Evden ilk kez uzaklaşmışsanız sizi biraz zor bir dönem bekliyor olabilir. Zor derken öyle abartmayın hemen. Yeni rutinlere alışmak zorluğu. Çok da dibine vurmamak lazım hüznün. Ben gelmeden önce bana hep aynı şeyi demişlerdi: üzüldüğün zamanlara üzüleceksin dönerken diye. Şimdi bundandır herhalde dilimdeki şarkı: şimdi bana kaybolan yıllarımı verseleeeer. Siz de böyle olacaksınız. İnsan rahata, az ders çalışmaya, özgürlüğe alışıyor. Alıştı mı da vazgeçmesi zor oluyor. Neyse konu benim dönmek istememem olmasın. Siz siz olun üzülmemeye çalışın. İlk günler, herkes yenidir, kırın kabuğunuzu. Atın kendinizi. Çok beklemeyin. Kimsenin davetini beklemeyin, nazlanmayın. "Ölümü gör gel" diyen birini beklemeyin, ölmeyin.
Erasmus bir evrim dönemi. kendi başınıza ayakta durduğunuzu hissettiğiniz, sonunda da bunu gördüğünüz bir dönem. Bir bakmışsınız elinizdeki parayla 2 ay nasıl geçineceğinizi hesaplıyorsunuz masa başında ya da elinizide %100 kendiniz tarafından hazırlanmış, anne eli değmemiş valiziniz tek başınıza Barcelona'ya uçuyorsunuz. Test edildi onaylandı, yapılıyor. O zaman anlıyorsunuz işte: büyüyorsunuz.
Gelmeden önce hep derlerdi "ayy çok eğleneceksin, partiler, vuhuu sabahlar olmasın, eller havaya, aman dersler tırt, vs." Erasmus böyle bir şey değil. Bu bir süreç. İçinde hayatınızda muhtemelen hiç gitmediğiniz kadar partiye gittiğiniz, eller havaya yaptığınız, sabahın 5inde bisiklet tepesinde gün ağarırken yurdunuza dönüp partiye devam ettiğiniz, dersleri "en azından geçmem yeterli" rahatlığında taktığınız bir süreç. Ama tüm bunların ötesinde hiç bir kitapta yazmayan, yazsa da zaten asla öğrenemeyeceğiniz bir deneyim. Çok zorluklar da yaşayacaksınız, belki geldiğiniz ilk hafta elinize sarı eldivenleri geçirip tuvalet temizleyeceksiniz. Olmaz demeyin, ben yaptım, oldu :) Pis mutfaklar, banyolar, dağınık odalar, her gün "bugün ne pişireceğim" sorusu, Hollanda'ya gelecekler için odada çıkabilecek fare, vs. Bunlar bakıldığında belki sıkıntı. Ama aslında hepsi birer deneyim. Hepsi size bir şeyler öğreten kıssadan hisse mübarek :)
Ne söylesem boş dostlar. Ne kadar anlatsam da siz yine kendi bildiğinizi okuyacaksınız. Öyle de oluyor. Ama bu uzun yazıyı sabredip okuduysanız size son bir şey söyleyeyim: Hayatınızın en "değişik" dönemine iyi yolculuklar !!!
Ah ah :) Ne güzel yazmışsın daha da heyecanlandım şimdi :)) Seni de çok ama çok özledim.. Facebook'um yok, telefonum çalındı o yüzden tüm numaralar silindi vs. bir sürü şey :( Asosyal takılır oldum bu yüzden :P Yüzyüze görüşelim istiyorum, J'adore'u unutmayalım istiyorum bize maceralarını anlat istiyorum. Telefonuma bir mesaj atarsan kaydedeyim yine numaranı :) Sabırsızlıkla bekliyorum !!!
YanıtlaSilYavrum ben bir gittim başına gelmedik kalmamış. ÇOk mutlu oldum yazımı beğenmeme. Diline falan dikkat etmedim hiç. Pek bir savsak dönemimdeyim şuan :) J'adore mutlaka yapmalıyız. Ben geldiğimde gidiyoruz direkt. Sayılı günlerim kaldı zaten :( uff seni çok pis kıskanmaktayım, hem erasmus hem de italya. Allahım italya hakkında konuşmalıyız kesin. Anlatacak çok şey var. coming soon :)çok özledim seni. bensiz geçen bir dönemin maceralarını dinlemeliyim tez zamanda
YanıtlaSilAhhh, hemen gel, hemen gidelim artık ne zaman dönüşün? Mutlaka haber ver ! J'adore !!!! :) Konuşacak çok şey var !
YanıtlaSildöndüm (= hatta yurttayım ders çalışmaktayım =(
YanıtlaSil